25 Ağustos 2008 Pazartesi

Güvenlikle İlgili Yanlışlar - Art Friedman



Ölümcül Düzine: 12 Motosiklet Güvenliği ile İlgili Yanlış Bilgiler ve Yanlış Algılamalar


Bilimle şehir efsaneleri ve düz mantık karşı karşıya geldiğinde, motosiklet sürücülerinin “bildiklerini” sandıkları motosiklet güvenliği, sürüşü ve kazaları ile ilgili bazı “gerçekler”in aslında birer uydurma ya da yanlış anlama oldukları ortaya çıkar. Art Friedman.

Bir grup motorcuyu bir araya getirip kazalar ve güvenlik hakkında konuşturduğunuz zaman konuşmaların içinde bilindik yanlış anlamalar, hatalı tahminler, şehir efsaneleri ve güvenlikle ilgili kendince uydurulmuş açıklamalar geçer ve siz gerçekleri araştırdıkça bunların çoğunun yanlış olduğunu görürüsünüz. Buradaki sorun, bu yanlış bilgilere inanırsanız bir kazaya karışma veya yaptığınız kazada yaralanma riskinizi artırırsınız.

Belki birisi saçmaladığı zaman bunu anlayabilenlerdensiniz ama büyük ihtimalle, motosiklet konusunda bilgili olduğunu bildiğiniz bir takım insanların size anlattıkları çok inandırıcı olmasına rağmen kendi uydurmaları olabilir.

Aşağıda en çok duyduğumuz motosiklet güvenliğiyle ilgili şehir efsaneleri ve uydurmaları bulacaksınız.

1. Diğer Sürücüler Motorcuları Umursamaz

Her ne kadar buna inanmak zor da olsa, diğer sürücülerin büyük çoğunluğu size çarpmak istemez. Kıl payı kurtulduğunuz kazaların çoğu sizin orada olduğunuzu görmediklerinden olmaktadır, hatta tam gözlerinin önünde olsanız bile. Bir güneş yansıması ya da yoldaki başka bir cisim sizi gizlemiş olabilir. Tabi ki çoğu sürücü motosikleti düşünüp buna göre etrafta ya da kör noktamda bir motosikletli var mı diye bakmaz.

Diğer sürücülerin sizi görseler bile umursamayacaklarını düşünmek yerine, onların sizi daha kolay fark etmelerini sağlamak için uğraşın, özellikle yaşı ilerlemiş sürücülerin. Görülür olabilmek için özellikle kask ve montunuzda parlak renkler giyin. Gündüz uzun farlarınızı yakın. Sizi ve motosikletinizin görülmesini engelleyecek şeyleri düşünün, arkanızdaki güneş, yan şeritteki araç ya da yanınızdaki şoförün görüşünü engelleyen trafik işaretleri gibi. Sorun yaratmasını muhtemel gördüğünüz sürücülerin sizi görmeleri için yoldaki yerinizi değiştirin ya da daha boş bir alana geçin.

2. Gürültülü Egzoz Hayat Kurtarır

Bunu haklı çıkaracak bir-iki durum olabilir. Mesela şerit değiştirmek üzere olan camı açık bir arabanın tam yanındaysanız o gürültülü egzozunuz sizi kurtarabilir. Ama o kadar gürültü patırtı bile önünüzden aniden dönüş yapan arabadan sizi kurtarmaz. Belki gürültünün yarattığı sıkıntıdan, belki gürültü yapmayı seven motorcuların tavırlarından, belki de gürültülü motorların araba sürücülerini sinirlendirmesinden olabilir ama sebep her ne olursa olsun araştırmalar (ABD) göstermektedir ki modifiye edilmiş egzozu olan motorlar standart motorlardan daha sık kaza yapmaktadır. Gerçekten hayatınıza değer veriyorsanız kask ve montunuzun dikkat
çekici olmasıyla ilgilenin. Veya daha güçlü bir korna taktırın.

3. Motosiklet Kaskı Boynunuzu Kırar


Bu kulağa mantıklı gelebilir, boynunuza daha fazla yük bindiriyorsunuz ve motordan düştüğünüzde bu ekstra yük boynunuza binen sarkaç etkisini artırır. Fakat işler böyle yürümez. Motosiklet kaskının (Bu yazıda geçen bütün kasklar DOT standardını sağlayan kasklar olarak algılanmalıdır) darbe emici özelliği aynı zamanda çarpmalarda motorcunun boynunu kıran enerjiyi de absorbe etmektedir. Çalışmalar göstermiştir ki kask takan motorcular kask takmayanlara göre çok daha az boyun incinmesi yaşamaktadır.




4. Kasklar Tehlikeyi Görmenizi ve Duymanızı Engeller


Araştırmaları dikkatle incelediğinizde kasklı motorcuların kasksızlara oranla daha az kaza yaptığını görürsünüz. Bu belki de kask takan motorcuların motosiklet sürüşünü daha ciddiye almaları ve daha gerçekçi hareket etmelerinden kaynaklanabilir. Belki de kask takmak size yapmakta olduğunuz işin tehlikelerini anımsatır ve korunmayı kabullendiğiniz için daha düzgün bir sürüş tarzı benimsiyorsunuzdur. Belki de kask size göz koruması sağladığı ve rüzgar uğultusunu azalttığı için daha iyi görmekte ve duymaktasınızdır. Belki de rüzgar basıncını ve sesini kestiği için daha az yorucudur. Sebep her ne olursa olsun, kask takmak motosiklet sürücüsünün kaza yapma ihtimalini kesinlikle artırmaz, tam tersi azaltır.

5. Kask Çoğu Kazada Faydasızdır

Bazı insanlar kask testlerinin yapıldığı düşük hızlara bakarak daha yüksek hızlarda kaksın işe yaramayacağı gibi bir izlenime kapılırlar. Bu görüş bazı önemli noktaları gözden kaçırmaktadır.
- Kazaların çoğu düşük hızlarda oluyor
- Çarpma enerjisi genelde dikey eksendedir yani kafanızın düşene kadar düştüğü yükseklik önemlidir
- Kasklar testlerde verilenlerin çok üzerindeki hızlarda bile inanılmaz performans göstermektedir.
- Kasklı bir motorcunun ölümcül bir kafa yaralanması geçirmesi çoğu zaman pek farketmez, çünkü kafasına bu denli zarar verecek darbeler aldıysa zaten vücudunun başka kısımları da büyük ihtimalle çok daha büyük yaralar almıştır.
- İstatistikler kask kullanan motorcuların kullanmayanlara oranla kazalarda çok daha az yaralandıklarını açıkça ortaya koymaktadır.

6. Sizi Öldürecek Bir Kazada Kask Takmış Olmanız Sizi Beyinsel Özürlü Hale Getirir

Bu tabi ki mümkün, kaksınız darbe enerjisini hasarın öldürücü olmasını engelleyecek kadar emebilir ama size hiçbir şey olmayacağını garanti edemez. Yine de, bu çok ender bir durumdur, o kadar güçlü çarptıysanız büyük ihtimalle başka bir yaradan dolayı ölürsünüz. Aslına bakarsanız hayvanlar krallığından bitkiler krallığına geçme ihtimali daha yüksek olan kasksız olan motorculardır. Üstelik de kask takmış olsa egosundan başka hiçbir şeyinin zarar görmeyeceği bir kazada bile olabilir bu.

7. Usta Bir Motorcu Hemen Her Durumun Üstesinden Gelebilir

Dünyanın en yetenekli en iyi motorcusu bile önündeki araba aniden kısa mesafede durursa ya da önüne çıkarsa ya da önünden dönüş yaparsa bundan kurtulamaz. Tabi kaçacak yer olmadığı durumlardan bahsediyoruz. Motosiklet sürüşünüzün ne kadar geliştiğine güvenerek her durumdan kurtulacağını sanmak sadece kendinizi kandırmaktır. Ne kadar iyi olursanız olun, tehlikeli olabilecek durumlara kendinizi sokmamak en iyi sürüştür. Yavaşlayın, ilerinizdeki durumu inceleyin ve stratejik düşünün. Ve tabi kaza ihtimaline göre giyinin!

8. Eğer Çarpacaksanız Alçak Düşüş Yapın

Sanıyorum ki bu cümleyi kuranlar bir çarpışmadan kurtulmaya çalışırken kendilerini yolda yan yatmış olarak bulan kişilerce uydurulmuş. Ya aşırı fren yapmış ya da bir şekilde kontrolü kaybetmişlerdir, ondan sonra da bunu kasten yapmış gibi anlatarak aslında ortada kaza falan olmadığı izlenimini yaratmaya çalışıyorlardır. Belki eskiden motosiklet frenleri o kadar kötüydü ki durmak için yanlamak ya da düşmek daha kolay bir çözümdü. Son 20-30 yıldır böyle bir şey yok. Çarpışmadan önce motorun üzerinde kalarak düzgün bir frenleme ile gerçekleştireceğiniz yavaşlama miktarı ile kıçınızın üzerinde kayarken yapacağınız yavaşlama kıyaslanamaz. Ayrıca kaza anında hala motorun üzerindeyseniz, çarptığınızda arabanın üzerinde uçarak arabaya hiç çarpmama ihtimaliniz de var. Yerde kayarken bir arabaya çarparsanız ya çok sert bir çarpma olur ya da kendinizi arabanın altında bulursunuz.

Yerde olmanın daha iyi bir fikir olma “ihtimali” olan durumlar şunlar olabilir 1) yüksek bir yerden aşağı uçma ihtimali varsa 2) filmlerde gördüğünüz şekilde motorcunun yere yatarak bir tırın altından hiçbir şeye değmeden geçtiği durumlar. Bu iyi bir numara olabilir ama tırın hareket halinde olması gerekir.

9. Bir Biradan Birşey Olmaz

İçerken tabi ki bir zararı olmaz ama sonrasında motosikletinize binerseniz o tek biranın etkileri hayat boyu canınızı yakabilir. Siz ne kadar hiç ama hiç etkilenmediğinizi söylerseniz söyleyin, araştırmalar farklı şey söylüyor. İçip yola çıktığınızda hem kendiniz hem de başkaları için daha büyük bir tehdit oluşturursunuz. Ayrıca yaşınız ilerledikçe metabolizmanız yavaşlar ve gece attığınız o “iki tek” ertesi sabah bile hala sizi etkileyebilir.

10. Şerit Aralarından Gitmektense Kendi Şeridinizde Kalmak Daha İyidir

Dünyanın pek çok yerinde motosiklet sürücüleri şeritlerin arasından gitmektedir, trafiğin yoğun olduğu her yerde. ABD’de ise insanlar bunun çılgınlık olduğunu düşünür. Gel gör ki birisi oturup da bunun üzerine bir çalışma yaptığında, ABD’de şerit arasından gitmenin yasak olmadığı tek yer olan California’da, bunun yoğun ve yavaş hareket eden trafikte kendi şeridinizde gitmekten az da olsa daha güvenli olduğu görülmüştür. Yine de hala bazı motorcular bunu yapanları teşvik edeceğine eleştirmektedir.

11. Sokaklar Otoyollardan Daha Güvenlidir


Buradaki mantık yavaş gitmenin daha güvenli olduğu prensibine dayanır ancak bu sadece kaza gerçekten oluşmaya başladığı anda doğrudur. Kenarı bariyerli ve girişleri belirli olan otoyollar çok daha güvenlidir çünkü trafik tek bir yöne hareket etmektedir, aniden önünüze atlanabilecek ara sokaklar yoktur, yaya yoktur ve genelde daha az “yol kenarı mobilyası” bulunur. Koca bir tırın yanında 120km/saat ile gitmek belki heyecanlı görünebilir ama aslına bakarsanız o hızın yarısında şehir içi bir caddede ya da tek şeritli şehirlerarası yolda daha tehlikedesinizdir.


12.Usta Bir Motorcu Normal Frenlerle ABS’li Frenlere Oranla Daha Kısa Mesafede Durur


Yapılan çok detaylı testler bunun aksini ispat etmektedir. Temiz, kuru, düz asfaltta, usta ve tecrübeli (yan ayaklı motosikletlerle yüzlerce panik duruş testi yapmış olan) motorcularla bile yapılan testlerde ABS’li frenler normal ya da kombine frenlerden daha kısa mesafede durmuştur. Her ne kadar bu testlerde kaygan, pis ya da ıslak zemin kullanılmadıysa da ABS o şartlar altında da daha iyi performans verecek kaza riskini azaltacaktır.

ABS ile ilgili iyi olan başka bir konu da, tekerleriniz kilitlenmeyeceği için, daha az risk alarak panik fren çalışması yapmanıza izin vermesidir.

Sonuç olarak bir daha birisi size çarpmamak için motorunu yatırdığını ya da yeşil motorların mor olanlardan daha fazla kaza yaptığını söyleyen biri olursa cevabını verebilirsiniz. Kendi sürüş tercihlerinizi bilimsel temellere dayanmadığı ürece başkalarının söylediklerine göre belirlemeyin.

Kawasaki ZX10-R MotoGP replika



Kawasaki firması, ZX10-R modeli için MotoGP pilotları John Hopkins ve Hooper adına bir replika çıkarttı. Brno pistindeki grand Prix sırasında tanıtılan yeni replikanın ismi, takım pilotlarından esinlenerek 'Hopper' olarak adlandırılmış. Lukas Designs tarafından yapılan tasarım ve değişiklikler gerçekten görülmeye değer unsurlar taşımakta...





Körfez pistinde yine ölümcül bir kaza




Yine aynı pist, yine şigan, yine kaza

Kocaeli’nin Körfez Yarış Pistinde, Sinan Sofuoğlu’nun kaza yaparak yaşamını yitirdiği şiganda kaza yapan sporcu ağır yaralandı.

Edinilen bilgiye göre, Körfez Pistinde yarın yapılacak Türkiye Motosiklet Pist ve Supermoto Şampiyonası 3. Ayak yarışının sıralama turları sırasında Kocaeli Motorsporları Kulübü sporcusu Aydın Erkan, 2007 Dünya Super Sport Şampiyonu Kenan Sofuoğlu’nun ağabeyi, pist şampiyonalarında çeşitli dereceleri bulunan Sinan Sofuoğlu’nun kaza yaparak yaşamını yitirdiği ‘kara şiganı’nda henüz bilinmeyen nedenle motosikletinin kontrolünü kaybederek takla attı.

Derince Devlet Hastanesine kaldırılan sporcu, beyin kanaması teşhisiyle ameliyata alındı. Durumu ağır olduğu bildirilen Erkan’ın, sıralama turlarına takım arkadaşı Çetin Acar’ın motoruyla katıldığı öğrenildi.


5 Ağustos 2008 Salı

Rizla Suzuki MotoGP replica duyuruldu!

Suzuki yeni GSX-R 1000 için tasarlanan motoGP replica limited edition modelini duyurdu. 'Rizla mavisi' renklerinde ve orjinal çıkartmalarıyla piyasaya sunulacak. Yoshimura Evo egzoz ile beraber gelen replica modeli ayrıca Chris Vermeulen Loris Capirossi imzalı sertifika ile beraber geliyor. İngiltere'de önümüzdeki hafta bayilerde görülmeye başlayacak Rizla Suzuki MotoGP replica'nın ülkemize getirilip getirilmeyeceği merak konusu...

6 Temmuz 2008 Pazar

Motosiklette etkili ve güvenli Frenleme teknikleri



1.Hangi frenaj türü en etkilidir?

Motosiklette ön frenlerin frenaja etkisi arka frene nazaran daha fazla önem arzeder. Bu elbette zemin yapısına lastik durumuna ve hava koşullarına göre %60 ile %80 arasında değişkenlik gösterir.Ön frenin etkisinin asıl sebebi frenlemenin başlangıcıyla birlikte motosikletin ve sürücünün ağırlığının denge noktasından (genellikle ortadadır) öne doğru taşınmasındandır.

Etkili bir fren tekniği kullanılgdığında motor ağırlığı ön tekeri zemine doğru bastırarak tekerin giderek frenaj boyunca yere yapışmasını sağlamaktadır.

2.Ön frene ani (sert) yüklenme ön tekerin kaymasına sebep olur mu?

Hem evet hem hayır.! Motosiklette freni aniden kitlemediğiniz müddetçe -yine sıradışı yağlı kaygan zeminler hariç- sert frenleme, ön tekerin kontrolünü kaybetmenize sebep olmaz. Ancak bunun koşulları vardır. Öncelikle frenaj sırasında motorun dik konumda olması ve prograsif frenleme tekniği uygulanması gerekmektedir. Bu şartlar altında ön tekerde kontrol edilebilir bir kayma olabilse de tutuş ve kontrol kaybı ihtimali minimumdur.

3. Arka frene ani (sert) yüklenme kaymaya sebep olur mu?

Ağırlığın frenleme ile öne kaymasından dolayı arka frenin tutuş gücü minimuma inmekte ve hafifleyen teker ile kayma ihtimali son derece olası hale gelmektedir.

4. Arka tekerin kaymasına nasıl engel olunur?

Arka lastiğin kaymasına engel olmak kolaydır. Frenleme esnasında gözünüzü ufka (ileriye) doğru konumlandırın ve gitmek istediğiniz yöne hedeflenin, bu durumda arka lastiğin balık kuyruğu ivmelenmesi (sağa-sola yalpa) minimumda tutulabilir. Basit ve gelişmiş frenleme teknikleri öncelikle kontrol altındaki durumlarda denenmeli ve sıklıkla prova edilmelidir. Tüm bu teorileri üzerinize gelmekte olan bir kamyona karşı denemeniz pek akılcı olmaz. Etkili frenajın öğretildiği trafiğe kapalı alanlarda eğitimcilerle çalışmak, kaza anında riskleri en aza indirmek demektir.

5. Frenaj doğal bir yetenek midir?

Frenaj, ne babadan oğula geçen ne de senelerce motosiklet kullanılarak elde edilen bir yetenek değil, aksine son derece bilinçli bir şekilde öğrenilerek sürekli olarak provası yapılması lazım gelen bir bilinçtir. Zaman içinde kendiliğinden bir refleks haline gelmesi için ilk önce sıkı bir biçimde üzerine giderek antreman yapılması gerekmektedir. Fren bilgisi motosiklette öğrenilmesi gereken en önemli manevra unsurudur. Unutmayalım ki gelişmiş tekniklerin trafikte kullanılmadan önce mutlaka trafiğe kapalı alanlarda tecrübe edilmesi yol ve sürüş güvenliğinizi arttıracaktır. Araştırmalar şunu göstermektedir ki pratik yapılmadan bu konuları teorik olarak bilenlerin karşılaştıkları kaza durumlarında değil gelişmiş teknikleri, basit frenleme bile yapamadan kazalardan zarar gördüklerini göstermektedir.

6. Motosiklet sürücüleri için frenaj için emniyetli özel bir teknik var mıdır?

Evet. bu uygulama, KADEMELİ FRENLEME diye adlandırılabilir. bu frenleme metodu, sürücüye kontrol edilebilir ve tahmin edilebilir güvenli frenaj sağlar.

7. Acil durumda, kademeli frenleme yaparken her iki frene de konsantre olmak gerekir mi?

Bu değişkenlik gösteren bir konudur. Bazı tecrübeli sürücülerin belirttiğine göre , kimi acil durumlar karşısında panik yaşayan sürücülerin sürüş yeteneklerinde azalma görüldüğü ve sürücülerin ön fren kaybı yaşamadan arka freni de mükemmelce uyguladıkları araştırmalarda ortaya çıkmaktadır. Aynı araştırma sonuçları, ortalama bir sürücünün, acil durumda sadece bir fren üzerine düzgün bir şekilde konsante olabildiğini, ve eğer kendisini yeterince tecrübeli bulmuyorsa, mütevazi bir biçimde tek frene konsantre olmasını tavsiye etmektedir.

Motosiklet kullanırken, acil durum frenajında her iki frenden konsantre olmanız gereken fren, ön frendir çünkü ön freni kitlediğiniz ve bu durumu düzeltemediğiniz anda düşüş kaçınılmaz olur.

Amerikan Motorsiklet Güvenlik Federasyonu'na göre, ecil fren durumunda her kik frenden de azami frenaj beklentisinde bulunursanız, her iki frenden de etkili bir tutuş alamazsınız. Federasyonun tavsiyesi her iki frenden, her defasında birine konsantre olmak şeklindedir.

Yani, azami frenaj için ya ön yada arka frene konsantre olun, %80 tutuş sağlayan ön fren olduğu ve ancak yanlış ön fren uygulaması düşmenize sebep olacağı halde bile ön frenin kullanımının iyice kavranıp, öncelikli uygulanması daha mantıklı gözükmektedir.

8. Peki, arka freni nasıl uygulamalıyım?

Arka frene basın ve unutun! eğer kayacaksa zaten kontrolu zordur. Ön frene konsantre olarak motosikleti en kısa sürede güvenli sürate indirin ve durun.

9. Kademeli fren öğrenmesi zor bir uygulama mıdır?

Teknik, öğrenilmesi zor bir uygulama değildir ancak antreman gerektirir. İlk önce 4 kademe şeklinde frenaj denenmeli ve ilerleyen aşamalarda bu kademeler arttırılmalıdır.

10. Dört Kademeli frenleme tekniği uygulama anlamında nedir?

Dört kademe frenleme tekniğini anlamak için bir sürücünün ışıklara yaklaştığını düşünün.

İlk kademe; ışığın sarı olduğu anda sürücünün hafifçe frenleremeye başlaması olarak düşünün. Fren hafif hafif uygulanır ve nazi bir biçimde durulur.

İkinci kademe; sürücünün sarı ışık yanmadan önce ışıklara nispeten daha yakın bir noktada frenlere mormal derecede yüklenmesi ve ışıklarda yumuşak şekilde durması olarak tarif edilebilir.

Üçüncü kademe de bu sefer sürücümüz sarı ışık yandığında ışıklara yakın bir durumda ve durup durmamakta kararsız. ancak durmaya karar verip frene sırasıyla kademe1 kademe2 ve son olarak ta daha kuvvetlice freni çekerek kademe3 şeklinde uyguluyor. bu kademeler sırasında manet boşlanmıyor ve frenajbirbirini takip eden aşamalar olarak uygulanıyor.

Dördüncü kademe; sürücümüz sarı ışıkta geçmeye karar veriyor ama o sırada kırmızı yanıyor ve artık durmak zorunda olduğu için kademeli ve hızlı bir biçimde frenlemeye başlamak durumunda. bu gibi hallerde sürücünün elindeki tüm fren gücünü kullanması gerekebilir yani fren manetini sonuna kadar çekmesi gerekebilir. Ancak kademe sistemini unutmadan! Yani hemen kademe1 durumuna gelip (fren disklerinin balatalarla temas anı) ardından sırasıyla diğer kademeleri uygulaması ve 4. kademe olarak ta freni sonuna kadar çekmesi gerekir.

11. Eğer 4.kademe de elimizdeki fren imkanının tamamını kullanırsak, ön teker kitlenmez mi?

Kitlenme muhtemeldir. Ancak kademeli fren uygulaması sonucunda 4. dereceye kadar geçen aşamalarda motosikletin ağırlık noktası öne kaymış ve ön lastik, azami yol tutuş seviyesinde zemine yapışmıştır. bu noktadan sonra süratin önceki kademelerde düştüğünü de varsayarsak, 4.kademede meydana gelen kayma kontrol edilebilir seviyede olacaktır. Ön lastik kaymaya başladığı takdirde fren maneti, tekerin döneceği kadar boşlanarak tekrar tutuş sağlanır.


12. Peki, ön teker kitlenir ve biz de freni boşlamazsak ne olur?

Basit. Ön tekerde düşük süratte dahi tutuş kaybı düşmeyle sonuçlanır.

13. Acil durum frenajında ne kadar iyi olunabilinir?

Usta sürücüler, acil durum frenlemelerinde, ön lastiği kayma noktasına o kadar yakın durumda kontrol edebilir ki, frenlemede hiçbir kayıp olmadan duruş gerçekleştirilebilir. Tabi ki bu şekilde mükemmel azami frenleme için sürekli ve bilinçli frenaj antremanları yapılmalı, tecrübelerle kazanılan yeteneklerin yanında frenleme üzerine çeşitli zeminlerde motosikletin nasıl tepkiler vereceği denenmelidir.

14. Kabak (düz yüzeyli) lastikler frenlemede engil teşkil eder mi?

Dişsiz lastikler, yarış pistleri gibi mükemmel yüzeylerde ve olumlu hava şartlarında görece daha etkili tutunma sağlasalar da normal yol koşullarında unutmamak gerekir ki zemin yapısı, malzemesi, yaşı, yıpranması, zemindeki yabancı maddeler(özellikle mazot ve yağ) gibi unsurların etkisi ile tutunma yüzeylerini kaybederek kontrolsüz kaymalara sebep olabilirler.

15. Kaygan ve gevşek zeminde nasıl fren yapılır?

dikkatlice ama korkakça değil! zayıf zeminlerde frenlemenin sırrı gözlem yapmaya dayanır. Eğer lastiğinizin altında nasıl bir zeminle mücadele ettiğinizi bilirseniz, laztiği o zemine tutturursunuz. Yani, gözünüzü zeminden ayırmayın. Çakıl zeminler ise frenajda tüm bu detaylara en çok hakim olmanız gereken yüzeylerdir. Bu tip yüzeylerde fren zamanı biraz daha uzun tutulur ve motor ve sürücünün dik konumda olması mecburidir.

Çeviri: Reyzing.com

Motosiklet Kazaları video derleme







MotoGP ve diğer yarışlar esnasında meydana gelen kazalardan derlenen harika bir video. Kontrolden çıkan bir motosikletin, güvenli bir pistte bile ne kadar büyük riskler yarattığını görebilirsiniz.

Google