viraj etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
viraj etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

6 Temmuz 2008 Pazar

Motosiklette etkili ve güvenli Frenleme teknikleri



1.Hangi frenaj türü en etkilidir?

Motosiklette ön frenlerin frenaja etkisi arka frene nazaran daha fazla önem arzeder. Bu elbette zemin yapısına lastik durumuna ve hava koşullarına göre %60 ile %80 arasında değişkenlik gösterir.Ön frenin etkisinin asıl sebebi frenlemenin başlangıcıyla birlikte motosikletin ve sürücünün ağırlığının denge noktasından (genellikle ortadadır) öne doğru taşınmasındandır.

Etkili bir fren tekniği kullanılgdığında motor ağırlığı ön tekeri zemine doğru bastırarak tekerin giderek frenaj boyunca yere yapışmasını sağlamaktadır.

2.Ön frene ani (sert) yüklenme ön tekerin kaymasına sebep olur mu?

Hem evet hem hayır.! Motosiklette freni aniden kitlemediğiniz müddetçe -yine sıradışı yağlı kaygan zeminler hariç- sert frenleme, ön tekerin kontrolünü kaybetmenize sebep olmaz. Ancak bunun koşulları vardır. Öncelikle frenaj sırasında motorun dik konumda olması ve prograsif frenleme tekniği uygulanması gerekmektedir. Bu şartlar altında ön tekerde kontrol edilebilir bir kayma olabilse de tutuş ve kontrol kaybı ihtimali minimumdur.

3. Arka frene ani (sert) yüklenme kaymaya sebep olur mu?

Ağırlığın frenleme ile öne kaymasından dolayı arka frenin tutuş gücü minimuma inmekte ve hafifleyen teker ile kayma ihtimali son derece olası hale gelmektedir.

4. Arka tekerin kaymasına nasıl engel olunur?

Arka lastiğin kaymasına engel olmak kolaydır. Frenleme esnasında gözünüzü ufka (ileriye) doğru konumlandırın ve gitmek istediğiniz yöne hedeflenin, bu durumda arka lastiğin balık kuyruğu ivmelenmesi (sağa-sola yalpa) minimumda tutulabilir. Basit ve gelişmiş frenleme teknikleri öncelikle kontrol altındaki durumlarda denenmeli ve sıklıkla prova edilmelidir. Tüm bu teorileri üzerinize gelmekte olan bir kamyona karşı denemeniz pek akılcı olmaz. Etkili frenajın öğretildiği trafiğe kapalı alanlarda eğitimcilerle çalışmak, kaza anında riskleri en aza indirmek demektir.

5. Frenaj doğal bir yetenek midir?

Frenaj, ne babadan oğula geçen ne de senelerce motosiklet kullanılarak elde edilen bir yetenek değil, aksine son derece bilinçli bir şekilde öğrenilerek sürekli olarak provası yapılması lazım gelen bir bilinçtir. Zaman içinde kendiliğinden bir refleks haline gelmesi için ilk önce sıkı bir biçimde üzerine giderek antreman yapılması gerekmektedir. Fren bilgisi motosiklette öğrenilmesi gereken en önemli manevra unsurudur. Unutmayalım ki gelişmiş tekniklerin trafikte kullanılmadan önce mutlaka trafiğe kapalı alanlarda tecrübe edilmesi yol ve sürüş güvenliğinizi arttıracaktır. Araştırmalar şunu göstermektedir ki pratik yapılmadan bu konuları teorik olarak bilenlerin karşılaştıkları kaza durumlarında değil gelişmiş teknikleri, basit frenleme bile yapamadan kazalardan zarar gördüklerini göstermektedir.

6. Motosiklet sürücüleri için frenaj için emniyetli özel bir teknik var mıdır?

Evet. bu uygulama, KADEMELİ FRENLEME diye adlandırılabilir. bu frenleme metodu, sürücüye kontrol edilebilir ve tahmin edilebilir güvenli frenaj sağlar.

7. Acil durumda, kademeli frenleme yaparken her iki frene de konsantre olmak gerekir mi?

Bu değişkenlik gösteren bir konudur. Bazı tecrübeli sürücülerin belirttiğine göre , kimi acil durumlar karşısında panik yaşayan sürücülerin sürüş yeteneklerinde azalma görüldüğü ve sürücülerin ön fren kaybı yaşamadan arka freni de mükemmelce uyguladıkları araştırmalarda ortaya çıkmaktadır. Aynı araştırma sonuçları, ortalama bir sürücünün, acil durumda sadece bir fren üzerine düzgün bir şekilde konsante olabildiğini, ve eğer kendisini yeterince tecrübeli bulmuyorsa, mütevazi bir biçimde tek frene konsantre olmasını tavsiye etmektedir.

Motosiklet kullanırken, acil durum frenajında her iki frenden konsantre olmanız gereken fren, ön frendir çünkü ön freni kitlediğiniz ve bu durumu düzeltemediğiniz anda düşüş kaçınılmaz olur.

Amerikan Motorsiklet Güvenlik Federasyonu'na göre, ecil fren durumunda her kik frenden de azami frenaj beklentisinde bulunursanız, her iki frenden de etkili bir tutuş alamazsınız. Federasyonun tavsiyesi her iki frenden, her defasında birine konsantre olmak şeklindedir.

Yani, azami frenaj için ya ön yada arka frene konsantre olun, %80 tutuş sağlayan ön fren olduğu ve ancak yanlış ön fren uygulaması düşmenize sebep olacağı halde bile ön frenin kullanımının iyice kavranıp, öncelikli uygulanması daha mantıklı gözükmektedir.

8. Peki, arka freni nasıl uygulamalıyım?

Arka frene basın ve unutun! eğer kayacaksa zaten kontrolu zordur. Ön frene konsantre olarak motosikleti en kısa sürede güvenli sürate indirin ve durun.

9. Kademeli fren öğrenmesi zor bir uygulama mıdır?

Teknik, öğrenilmesi zor bir uygulama değildir ancak antreman gerektirir. İlk önce 4 kademe şeklinde frenaj denenmeli ve ilerleyen aşamalarda bu kademeler arttırılmalıdır.

10. Dört Kademeli frenleme tekniği uygulama anlamında nedir?

Dört kademe frenleme tekniğini anlamak için bir sürücünün ışıklara yaklaştığını düşünün.

İlk kademe; ışığın sarı olduğu anda sürücünün hafifçe frenleremeye başlaması olarak düşünün. Fren hafif hafif uygulanır ve nazi bir biçimde durulur.

İkinci kademe; sürücünün sarı ışık yanmadan önce ışıklara nispeten daha yakın bir noktada frenlere mormal derecede yüklenmesi ve ışıklarda yumuşak şekilde durması olarak tarif edilebilir.

Üçüncü kademe de bu sefer sürücümüz sarı ışık yandığında ışıklara yakın bir durumda ve durup durmamakta kararsız. ancak durmaya karar verip frene sırasıyla kademe1 kademe2 ve son olarak ta daha kuvvetlice freni çekerek kademe3 şeklinde uyguluyor. bu kademeler sırasında manet boşlanmıyor ve frenajbirbirini takip eden aşamalar olarak uygulanıyor.

Dördüncü kademe; sürücümüz sarı ışıkta geçmeye karar veriyor ama o sırada kırmızı yanıyor ve artık durmak zorunda olduğu için kademeli ve hızlı bir biçimde frenlemeye başlamak durumunda. bu gibi hallerde sürücünün elindeki tüm fren gücünü kullanması gerekebilir yani fren manetini sonuna kadar çekmesi gerekebilir. Ancak kademe sistemini unutmadan! Yani hemen kademe1 durumuna gelip (fren disklerinin balatalarla temas anı) ardından sırasıyla diğer kademeleri uygulaması ve 4. kademe olarak ta freni sonuna kadar çekmesi gerekir.

11. Eğer 4.kademe de elimizdeki fren imkanının tamamını kullanırsak, ön teker kitlenmez mi?

Kitlenme muhtemeldir. Ancak kademeli fren uygulaması sonucunda 4. dereceye kadar geçen aşamalarda motosikletin ağırlık noktası öne kaymış ve ön lastik, azami yol tutuş seviyesinde zemine yapışmıştır. bu noktadan sonra süratin önceki kademelerde düştüğünü de varsayarsak, 4.kademede meydana gelen kayma kontrol edilebilir seviyede olacaktır. Ön lastik kaymaya başladığı takdirde fren maneti, tekerin döneceği kadar boşlanarak tekrar tutuş sağlanır.


12. Peki, ön teker kitlenir ve biz de freni boşlamazsak ne olur?

Basit. Ön tekerde düşük süratte dahi tutuş kaybı düşmeyle sonuçlanır.

13. Acil durum frenajında ne kadar iyi olunabilinir?

Usta sürücüler, acil durum frenlemelerinde, ön lastiği kayma noktasına o kadar yakın durumda kontrol edebilir ki, frenlemede hiçbir kayıp olmadan duruş gerçekleştirilebilir. Tabi ki bu şekilde mükemmel azami frenleme için sürekli ve bilinçli frenaj antremanları yapılmalı, tecrübelerle kazanılan yeteneklerin yanında frenleme üzerine çeşitli zeminlerde motosikletin nasıl tepkiler vereceği denenmelidir.

14. Kabak (düz yüzeyli) lastikler frenlemede engil teşkil eder mi?

Dişsiz lastikler, yarış pistleri gibi mükemmel yüzeylerde ve olumlu hava şartlarında görece daha etkili tutunma sağlasalar da normal yol koşullarında unutmamak gerekir ki zemin yapısı, malzemesi, yaşı, yıpranması, zemindeki yabancı maddeler(özellikle mazot ve yağ) gibi unsurların etkisi ile tutunma yüzeylerini kaybederek kontrolsüz kaymalara sebep olabilirler.

15. Kaygan ve gevşek zeminde nasıl fren yapılır?

dikkatlice ama korkakça değil! zayıf zeminlerde frenlemenin sırrı gözlem yapmaya dayanır. Eğer lastiğinizin altında nasıl bir zeminle mücadele ettiğinizi bilirseniz, laztiği o zemine tutturursunuz. Yani, gözünüzü zeminden ayırmayın. Çakıl zeminler ise frenajda tüm bu detaylara en çok hakim olmanız gereken yüzeylerdir. Bu tip yüzeylerde fren zamanı biraz daha uzun tutulur ve motor ve sürücünün dik konumda olması mecburidir.

Çeviri: Reyzing.com

25 Şubat 2008 Pazartesi

Motoru Yatırmak

YATIŞ KORKUSUNU YENMEK Motoru Yatırmak Korkusunun Üstesinden Nasıl Gelinir? Bu konu birçok kişinin bilhassa alt süratlerde korktuğu bir konudur. Önce şunu kendinize sorunuz. ''Bu neden önemlidir?'' Önemlidir çünkü motosiklet başka türlü dönmez. Motoru ne kadar fazla yatırırsanız dönüşünüzü o kadar keskin yapabilirsiniz. Klasik bir motorun dik dönmesi ile aynı dairede yatırılmış vaziyette dönmesi dönüş çapını azaltır. Bu önünüze kıran bir arabadan maksimum yatış açısını kullandığınızda 15-20cm ile kurtarmanız demektir. Şayet motoru yatırmaktan korkuyorsanız frenlere asılıp bu durumda low-side yapmanız kaçınılmaz olacaktır. Motorunuzun alt sürat yatış açısı limitlerini trafiğe kapalı bir alanda talimlerle öğrenmeniz şarttır. Bu durumda şayet motoru kaldıramazsanız bacağınızı alttan çekerek, yada yere adımınızı basarak motoru bırakabilirsiniz. Arkanızdan gelen yoktur. Ayrıca süratiniz düşük olduğundan çok tehlikeli bir düşüş olmaz. Donanımınız tam olduğu sürece. Ama bu kazayı trafikte 90 km/saat hızla yaparsanız bir felaket olur. Şayet motorun yatırılmadan dönemeyeceğini bilmiyorsanız boş bir yolda 35 km/saat hızla şunu deneyiniz. Parmaklarınız ileriyi gösterir şekilde ellerlinizin ayaları elciklerde basılı, sol elciği ileri itin göreceksiniz ki motor sola yatarak sola dönecektir. Sağ elciği ileri itin ve motor sağa yatarak sağa yönelecektir. Ön teker çok az hareket eder, siz elciği ne kadar hızlı iterseniz dönüşünüzde o kadar keskin olacaktır. 20 km/saatin altındaki hızlarda dönüş gidonla yapılır. Gidonu hangi yöne çevirirseniz ön teker o yöne bakar ve motor o tarafa yönelir. İlaveten gidonu çevirirken motorun yatmasına da izin verirseniz en büyük motorların bile yavaş hızlarda dönüşleri kolaylaşır. Ancak alt süratlerde; debriyaj kavrama noktasında tutulmalı, sağ ayağınız arka frenin üzerinde tutmalı ve bakışlarınız dönmek istediğiniz yöne bakmalıdır. Bakışlar yüksek süratlerde daha önemlidir ama alt süratlerde de aynı kural geçerlidir bu yüzden bakışlarınızla daima dönüşün sonuna odaklanın. Yatırma korkunuzu yenmek; slalom ve dairesel hareketlerle motorun peglerini yere sürtünceye ve bunu başarıncaya kadar çalışmakla olacaktır. Aslında trafiğe çıkmaya kalkan her sürücü buna yakın bir ustalığı elde etmiş olmalıdır. Aksi takdirde hem kendinizin hemde başkalarının hayatını tehlikeye atmış olursunuz. Birçok yeni başlayan ayaklarını kalkışta ve kalkıştan itibaren ve bazen de duruşa yakın yere sürtmeye başlar. Bu çok yanlış ama gayri ihtiyari olarak yapılan hareket motorun dengesini bozar. Kesinlikle yapılmaması gerekir. Motor sürücülüğü her şeyden önce sürücünün dengesinin kuvvetli olmasını gerektirir. Bu talimlerle zamanla sağlanmalıdır. İnsan korkunun verdiği bir içgüdüyle ayaklarını yere sürter ama motor kullanmak iç güdülerle değil teknikle olur. Yine bu davranış esnasında yerdeki bir çıkıntıya ayağınızın çarpması ile yada motorla kaldırım arasına sıkıştırmakla bileğinizi de kırabilirsiniz. Bu yüzden kalkışla birlikte ayaklarınızı hemen toplayıp pedallara koymanız ve duruşta motor tam durmadan yere ayak basmaya çalışmamanız gereklidir. Debriyajı bıraktığınız anda ayaklarınızı kaldırıp pedallara koyunuz. 20 km/saat nin altındaki oto park sürüşlerinizde sadece arka freninizi kullanın ve debriyajınızı kavrama noktasında tutunuz. Gazı sabitleyerek, motorunuzun hareketini debriyajı kavrama noktasından öteye ileri geri hareketlerle ivmelendirerek sağlayınız. Bu süratlerde ön freni, motor hafif yatık vaziyette iken sıkarsanız kendinizi yerde bulursunuz. Şayet 10 km/saat hızda arka freni uygulayıp eşzamanlı gaz beslemesi yaparsanız bu motorunuzu sanki 80 km/saat süratle giderken ki gibi dengede tutacaktır. Bakışlarınız hep ileride yada dönülmek istenen yönde olmalıdır. Yere yada frenlere, gidona bakmaya çalışılmamalıdır. Bakarsanız o an bütün tılsım gider. Motorcu bunları öğrenmelidir aksi takdirde kaza yapmasanız bile ayakkabılarınız çabuk eskir ve size motorcu gözüyle bakılmaz. Arkanızdan gülüp kabiliyetsiz derler. Sizde bir müddet sonra bunu hisseder ve motordan soğuyabilirsiniz. Halbuki herkes motorcu olabilir. Herkesin olmak zorunda olmadığı ve alamayacağı sıfatlar akrobatik sürücülük yada şampiyonluktur. Normal, iyi bir motorcu olmak için ihtiyacınız olan tek şey kendinizi yetiştirmektir. Bunu yaparken sabırlı olunuz ve acele etmeyiniz. Aşağıda size yardımcı olabileceğini umduğum, rahatlamak için doğru nefes alma tekniğini sunuyorum. Stres ve panikle başa çıkabilmek için rahatlatıcı nefes alma tekniği: 1. Sırtüstü yere uzanın yada dik durun yada isteniyorsa dik oturun. 2. Ellerinizi karın bölgenizin üzerine yerleştirin. 3. Normal olarak yaptığınız şekilde nefes alıp verin. Bu arada ellerinizle karnınızın nefesle hareket ettiğini hissedin. Yada göğsünüzün inip çıkmasını hissedin. 4. Teknik burada itibaren başlamaktadır. Nefes alırken karnınız şişecek verirken inecektir. Bunu ellerinizle hissedin. Göğüs bölgeniz ise sabit kalıyor olmalıdır. 5. Burnunuzdan yavaşça karnınızın üstündeki ellerinizi iterek nefes alın. Nefes alış süreniz beşe kadar sayma süresince olmalıdır. 6. Nefesinizi tekrar bir beşe kadar sayma süresi içinizde tutunuz. 7. Yavaşça tekrar beşe kadar bir sayma süresince nefesinizi veriniz. Bu esnada ellerinizle karnınızı itiniz. 8. Bu işlemi 5 dakika tekrar ediniz. 9. İşlem sizi panik durumuna sokarsa durun. Başka bir zaman tekrar deneyin ama egzersizi daha kısa tutun. 1 dakika günde mesela. 10. Gün be gün bu süreyi uzatmaya çalışınız. Ayrıca günde iki kereye çıkarınız. 11. Bu egzersizlere devam ederseniz bu tip nefes alım verimi tüm gün boyunca doğal olarak yapar duruma gecersiniz. 12. İlaveten heyecanlandığınızda yada paniklediğinizde bu egzersizi yaparak rahatlarsınız. Bu çalışmalarınız sırasında kendinize zaman tanıyınız. Hemen sinirlenip ümitsizliğe kapılmayınız. Kontrolün sizde olduğunu unutmayınız. İstediğiniz zaman durabilirsiniz. Kademeli gidiniz, birden yüklenmeyiniz ve çalışmanızın dozunu zamanla artırınız. Gerekirse bir aile dostunuzu yada arkadaşınızı birlikte çalışmak için yanınıza alınız.

14 Şubat 2008 Perşembe

BASİTLEŞTİRİLMİŞ KONTRA TEKNİĞİ

BASİTLEŞTİRİLMİŞ KONTRA TEKNİĞİ

Motosiklet sürücülüğüne adımını atan herkesin öğrenmesi şart olan sürüş esas tekniklerinin başında 20km/saat hızın üzerindeki her hangi bir hızdadönüş ve manevra için uygulanan kontra tekniği gelmektedir.

Bu tekniğin esası sola dönüş için gidonun sol elciğini ileri itmek sağa dönüş için sağ elciğini ileri itmektir. Yere doğru değil ileri, yere doğru bastırırsanız sadece gidonu eğmeye çalışmış olursunuz. Görünüşte basit olan bu teknik psikolojik nedenlerden dolayı uygulamada o kadar basit değildir. En azından uygulamalarla tekniği pekiştirip kendinize uygulamada güvenene kadar bu böyledir.

Açısal ivmelenme (jiroskopi) nedir ?

Ön teker döndüğü müddetçe motosikletlerin eğilimi daima dik durumda kalmak yönünde olacakdır. Ön tekerin dönmesi ile açısal ivmelenme motoru daima dik tutmak yönünde çalışacaktır. Dönen ön teker motoru yıkarı doğru dengeli bir şekilde durması yönünde zorlayacaktır. Siz kontra bastığınızda karşı yönde düzeltme gücünü uygulayan açısal ivmelenmeye karşı şayet yerçekimi güçleri sizin yönünüzde ve sizle beraber olmasa asla motoru kıpırdatamazdınız. Siz kontra basmayı geçici ve ölçülü uyguladığınız için motor düşmeyecek tam tersi dik kalma yönünde hareket edecektir. Çünkü tek başına yer çekimi kuvvetleri açısal ivmelenmenin gücünden küçüktür.

Kontra basarken yere değil de gitmek istediğiniz yöne, dönüşün içine doğru mümkün olduğunca ileriye bakmanız işinizi kolaylaştıracaktır. Bu hem beyninizin hızı algılama etkisini azaltarak sizin rahat olmanızı sağlayacak hem de potansiyel tehlikelere karşı tetikte olmanızı ve dönüş hattınızın her safhasını takip edebilmenizi sağlayacaktır.Unutmayın baktığınız objeye doğru yönlenirsiniz. Bu yüzden bakışlarınızı daima gittiğiniz yere değil gitmek istediğiniz yereçevirin. Bu yer, gitmek istediğiniz yer değişken bir süreç olduğundan hedefinizin üzerine motorunuzla gelmeden bakışlarınızı yol üzerindeki bir sonraki yere, bir sonraki referans noktanıza çevirmiş olmanız gerekmektedir. Bir obje üzerinde bakışlarınız 1-2 saniyeden fazla takılı kalıyor ve bir sonraki merhaleye geçmiyorsa siz bakışlarınızı yanlış kullanıyorsunuz demektir.
Resim

Motosiklet kontra basmakla düşer mi?

Bundan kastınız lastiklerin yer tutunma güçlerinin sonuna gelip kaymasıyla düşmekse, evet düşer. AMA bu çok fazla bir yatış açısı ister ve siz kasıtlı olarak motoru aşırı yatırmadıysanız mümkün değildir. Zaten pedallar, egzoz, yan ve orta sehpa ayakları siz bu traksiyonu sıfırlayarak kaymayı başlatacak yatış açılarına varmadan sizi ikaz edecektir. Bu donanımlar yeri kazımaya başlasa bile henüz siz kayma,düşme noktasında değilsiniz ve motoru kaldırabilirsiniz. Bunlar yarışlardaki dönüşlerde hep yeri kazır ama siz bu şekilde dönüşler yapmaya sebep olacak kontralara başladıysanız bu yazının amacından uzaklaşmışsınız demektir.

Tekrarlarsak.:

. Motorlar ön tekerin dönmesi sonucu oluşanaçısal ivmelenme(momentum) sayesinde çok dengeli olarak kabul edilen seyahat araçlardır.
. 20km/saat hızın üzerinde sola dönmek için gidonun sol elciğini ileri itin, sağa dönmek için sağ elciğini ileri itin.
.Motoru yatırmak için uygulanması gereken kontra basma gücü motoru dikdurumuna kaldırmak için gerekenden daha fazladır. Motor aslında kalkma işini %100 kendisi yapar da diyebiliriz.
. Kasıtlı yapmadıkça motoru kontrada düşürme şansınız %0.001 dır.
. Daima gitmek istediğiniz yönün içine doğru mümkün olduğunca ileri bakmak kontra tekniğini uygulamanızı kolaylaştıracaktır.

Yönlendirme(Steering) – Kafa açısı(rake) ve Lastik yere basma izi (trail):

Bir motoru diğer bir motordan daha iyi dönüş yapabilen bir motor yapan sebep nedir?
Kafa açısı resimde de görüldüğü gibi kafa takımının tüplerinin aksmerkezinden geçen yere dikey doğruyla yaptığı açıdır. Kafa açısı büyüdükçe ön tekerlek motordan uzaklaşacaktır.

Lastiğin yere basma mesafesi kafa açısı büyüdükçe yada sürücü ağırlığını öne kaydırdıkça artacaktır. Aks merkezinden yere dik doğrultuda geçen çizginin yerdeki temas noktası ile kafa takımı tüplerinin yerdeki temas noktası arasında kalan mesafedir.

Kafa açısı büyüdükçe lastik yere temas mesafesi büyür ve motorun düz yol dengesi artar, viraj dönüş kabiliyeti düşer. Tersi durumda; kafa açısı küçüldükçe ön teker motorayaklaşır, lastik yerle temas mesafesi azalır ve motorun viraj dönüşkabiliyeti artar ama düz yolda ki dengesi azalır.

Kafa açısı.: 32 derece
Yer temas mesafesi.: 15.2cm
Aks açıklığı.: 171cm
Sonuç.:Bu motor düz yolda daha dengeli ama dar açılı dönüşlerde nispeten daha dengesiz olacaktır. Uzun aks mesafesi de düz yol sürüş dengesi için artı katkı yapacaktır. Turing, cruiser tipi motorlar böyledir.


Kafa açısı.: 24 derece
Lastik yere temas mesafesi.: 9.5cm
Aks açıklığı.: 139cm
Sonuç.:Bu motor bir turing den yada cruiser den çok daha çabuk ve keskin açıyla dönüş yapabilecektir. Ama bir cruiser yada turing kadar düz yolda dengeli olmayacaktır. Kısa aks açıklığı da bu yönde etki yapacaktır. İyi dönüş ama buna karşın nispeten kötü düz yol dengesi.

Google